Büyük işler yapamamakla yargılayıp küçümsüyorlar
Hiçbir işi tam yapamamakla suçluyorlar
Büyük hayallerimden vazgeçtiğim için
Vazgeçmek zorunda olduğum için
Alaya alıyorlar
Yeni yollar bulmak için çırpındığım zamanları bilmiyorlar
Bilmiyorlar hayatımı mahvolmaktan kurtarmak için bir çocukluk bir gençlik astığımı
Sadece
Ve sadece yargılıyor aşağılıyorlar
Hiçbir işe yaramayan egolarıyla çok güzel işler yaptıklarını düşünüp üstünlük kurmaya çalışıyorlar
Bilmiyorlar
Onlara küçük görünen işlerim
Benim büyük başkaldırışlarımın sonucu
Onların daha istemeden önlerine sunulan fırsatların yarısı
Benim çabalarıma rağmen kazandığımdan daha fazla
Bilmiyorlar...
Onların boşa yaşadıkları hayatta
Ben bir anlam arayıp tutundum
Onların ölümden korktuğu anlarda
Ben yaşamak için sebepler aradım
Ben yaşamın ötesine geçip
Kaderimle savaştım
Kara bahtımla boyanan duvarları
Aşmak için çelik zırhlar kuşandım
Ben
Benliğinden uzak tutulmaya çalışılan bir kız çocuğu
Cinsiyetine yabancı
Yorgun bir hancı
İçimde ağırladım
En soğuk yazları
Dudağımda nağmeler
Kıskandırırım ilkbaharı
Benim, sonbaharın karın ağrısı
Benim, gök yarılınca akan gözyaşı
Benim, asırlarca batık kalan geminin forsası
Benim, kaybolan bir ömrün pusulası
Benim...
Ben yitip giden hayatların faturası
Ağır gelirim mezara
Yaralarım kuşları
Ben kazanılan bir imanın mum ışığı
Aydınlatırım hâlâ kendimden başkasını
Küsüp çatılan kaşlarımı
Parlayan gözüm üstüne mıhlayanım
Gülmeyi unutan bu yüzüme
Bir dargın bir barışığım
Yaralı dizlerim bir el değer iyileşir de
Çiçeklenir yine yaşanmamış yaşlarım
Kerahatte eğilen garip başım
Akşam olur huzur bulur
Her secdede sicim gibi yaşlarım
Geceye kalmaz diner elbet sancım
Elif, Lâm, Mîm, Nûn...
Çirkinliği görmesin eğilsin onurlu başım
Andım olsun eğri yolda dik duracağım
Köprüyü geçmeye son iki adım
Andım olsun sırata sabrımla yanacağım
Bu dünyanın acısını
Ahirette soracağım
Susup susup kalbimi kesen sözleri
Kevser'de yıkayacağım
Bu dünya sizde kalsın
Ben sonsuzlukta şahlanacağım
...
Ben bir anlam arayıp tutundum
Onların ölümden korktuğu anlarda
Ben yaşamak için sebepler aradım
Ben yaşamın ötesine geçip
Kaderimle savaştım
Kara bahtımla boyanan duvarları
Aşmak için çelik zırhlar kuşandım
Ben
Benliğinden uzak tutulmaya çalışılan bir kız çocuğu
Cinsiyetine yabancı
Yorgun bir hancı
İçimde ağırladım
En soğuk yazları
Dudağımda nağmeler
Kıskandırırım ilkbaharı
Benim, sonbaharın karın ağrısı
Benim, gök yarılınca akan gözyaşı
Benim, asırlarca batık kalan geminin forsası
Benim, kaybolan bir ömrün pusulası
Benim...
Ben yitip giden hayatların faturası
Ağır gelirim mezara
Yaralarım kuşları
Ben kazanılan bir imanın mum ışığı
Aydınlatırım hâlâ kendimden başkasını
Küsüp çatılan kaşlarımı
Parlayan gözüm üstüne mıhlayanım
Gülmeyi unutan bu yüzüme
Bir dargın bir barışığım
Yaralı dizlerim bir el değer iyileşir de
Çiçeklenir yine yaşanmamış yaşlarım
Kerahatte eğilen garip başım
Akşam olur huzur bulur
Her secdede sicim gibi yaşlarım
Geceye kalmaz diner elbet sancım
Elif, Lâm, Mîm, Nûn...
Çirkinliği görmesin eğilsin onurlu başım
Andım olsun eğri yolda dik duracağım
Köprüyü geçmeye son iki adım
Andım olsun sırata sabrımla yanacağım
Bu dünyanın acısını
Ahirette soracağım
Susup susup kalbimi kesen sözleri
Kevser'de yıkayacağım
Bu dünya sizde kalsın
Ben sonsuzlukta şahlanacağım
...
03/12/2024 (23:46-23:58)
04/12/2024 (00:00-00:04-00:22-00:23)
04/12/2024 (00:00-00:04-00:22-00:23)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kendimi geliştirmeme yardımcı olacaktır. :)