28/07/2023 (00:39-01:10)
Yazar yazı yazmaya küser mi hiç? Ben küstüm. Sanki lisanını unutmuş bir millet gibi, sanki ahraz olmuş gibi, sanki duygularım yersiz yurtsuz kalmış gibi küstüm hem de. Öyle bir küsmek ki aylarca kalem almadım elime. Ne yazdım ne de konuştum. Sadece sustum. Yazı yazmanın da inzivası olurmuş. İnzivaya çekildim.
Şiir yazmadan önce günlük tutuyordum. Günlüğün insan gelişimine katkısı tartışılmaz bir gerçektir. Basit hayatıma bir renk katmak istedim. Normal günlüklerden farklı olan yanı yaşadığım olayları değil de sadece nasıl hissettiğimi yazmaktı. Önsözde de dediğim gibi en yakınıma bile çoğu zaman 'derdim var' diyemem. Ben de o günlüğü kendime arkadaş edindim. Ne zaman daralsam, bunalsam ona koştum. Gizli saklı yazılar yazdım. Mutluluk herkesle paylaşılır, günlüğe sadece kötü hissettiğim zamanlar yazdım. Hep anlatılan süslü püslü, özendiğim o güzel günlüklerden bile değildi. Fazladan alınan bir okul defteriydi. Basit haline rağmen benim belki de tek gerçek dostumdu.
Bir gün okul çıkışı eve üzgün ve sinirli dönmüştüm. O kadar sinirliydim ki sadece annemle selamlaşıp odama girdim. Günlüğümü açtım. Bu sefer yazmayacaktım. Amacım o güne kadar neler yaşadığımı gözden geçirmekti. Kendi kendime ‘Ben neleri atlattım. Bugünü de atlatırım.’ diyecektim. Motivasyon bulacaktım. Bütün sinirim üzüntüm geçecekti. Yani ben öyle planlanmıştım. Planladığım gibi olmadı. Sadece birkaç paragraf okuduktan sonra daha da dayanamaz oldum. Artık kendimi tutamadım, ağlamaya başladım. Okumayı bıraktım, son bir paragraf yazdım. O paragraf hariç bütün sayfaları yırttım, sobaya attım. Tek dostumu, sırdaşımı kendi ellerimle ateşe attım.‘Senin neyine günlük tutmak.’ dedim. Böylelikle kendime ilk haksızlığımı yaptım. Artık insanlardan tamamen uzaklaşıp kendini suçlama evresine geçmiştim. O günden sonra psikolojik olarak toparlanmam çok zor oldu.
Olaydan aylar sonra gece uyku tutmadı. Uyku felçlerimin ilk başladığı zamanlardı. Sabah gün doğana kadar uyumuyor güneş doğar doğmaz huzura kavuşup hemen uykuya dalıyordum. Kendime bir uğraş bulmam, bir şekilde kafa dağıtıp kötü düşüncelerden kurtulmam gerekiyordu. Günlük yazmadan duygularımı, düşüncelerimi bir şekilde içimden atmalıydım. Tutamadım kendimi. Bir kalem ve sayfaları yırtılmış eski günlüğümü aldım elime. O geceden bu zamana tutamam mısraları...
Sen her gün bir mısra yazarsın...
Her gün bir mısra yazarsın
Mısraların dörtlük
Dörtlüklerin şiir olur
Dilden dile dolanır
Belki bir gün şiirin musikiyle tanışır
Hiç kimsenin dilinden düşüremeyeceği bir şarkı olur
Belki açtığın sayfa kararır
Mısraların kaybolup gider
Pes etmezsin, yazarsın
Onlar sana yüksekten bakarken
Sen her gün bir mısra yazarsın
Yazarsın
Satırlar tükenir
Sayfalar tükenir
Tükenmeyen tek bir şey vardır
Umut! Umudunu kaybetmezsin
Her seferinde beyaz bir sayfa açarsın
Yazarsın
Artık açacak beyaz sayfa kalmamıştır
Kapatırsın o defteri
Kendine yeni bir defter açarsın
Sayfaları gökkuşağının renkleriyle bezenmiş
Diyar diyar gezersin
Hava,su,toprak,ay ve yıldızlar
Eşlik eder seyrine
Köprüler kurarsın kalpten kalbe
Her gün yeni bir his tanır
Tanıdığın her his için bir mısra yazarsın
Sen her gün bir mısra yazarsın
Yazarsın...
Yazan her insanın yazıya küstüğü zamanlar vardır. Adına ister inziva deyin, isterseniz başka bir şey. Ama sonunda geleceğimiz yer yine yazıdır. Bir kez yazmaya başlayınca sanırım ömür boyu ondan kaçış mümkün olmuyor. Defalarca denendi, başarılı olunamadı. 😊
YanıtlaSilGünlüklerinize üzüldüm. Keşke yakmasaydınız. Kendi tarihinizi yakmışsınız aslında farkına varmadan. 😔
Dediğiniz gibi yazmaya başlayınca kaçış pek de mümkün değil, iyi ki de öyle. 😊
SilBaşarılı olunamadı, demeyi doğru bulmuyorum. Çünkü duygu tercümesinde doğru - yanlış aranmayacağını düşünüyorum.
Günlüğüme gelince, okuyunca bana iyi gelmeyen yazılardı. Bir yerde şöyle bir şey okumuştum: Kötü düşüncelerinizi ve duygularınızı bir kağıda yazın. Sonra karalayın veya parçalayıp atın. Bu psikolojik olarak savunma mekanizmanıza iyi gelecek. Bu yöntemi de çok sonraları denemiştim birkaç kere, ne kadar iyi geldiği kişiye göre tartışılır tabii. Yani aslında o günlük benim için pesimist yazılarla dolu bir yüktü, bana zarar veriyordu. Ben de ondan kurtuldum. Edebi değeri için tabii ki üzülüyorum ama yazmaya devam etmek için de ondan vazgeçmem gerekiyordu. Katkınız için teşekkür ediyorum. 💛