11/10/2025 (17:05-17:57)
Yine düşünmekten delirdiğim günlerdeyim. Ne yapayım da sakinleşiyim derken yazıya dökmekten başka çare bulamadım. Açıkçası ne anlatacağımı, neyden bahsedeceğimi de bilmiyorum. Sadece yazmam gerektiğini hissettim.
Biraz önce ağlarken aynada kendime baktım. O hâlim çok tanıdık geldi bana. "Sen yine böyle üzgündün de Rabb'in seni hatırlamıştı." dedim içimden. O, zaten kimseyi unutmaz. Unutmak biz âcizlere özgüdür. O, sadece kendini hatırlatır. Bazen bir kuşun kanadında, bazen yağan yağmurda, günde beş vakit minareden okunan ezanlarda, bazen sadece gözyaşımızda kendini hatırlatır. Tek yapmamız gereken davete icabet etmektir. İsyan etmeyi bırakıp teslim olmuş bir kalple Allah'a yönelmektir. Ben de sakinleşip ibadet ettim. Kimseye anlatamadığım şeyleri Rabb'ime anlattım. O zaten biliyor ama ben paylaşmanın zevkini aldım. Beni yargılamadan, sadece ondan istediğim için gönlüme ferahlık veren O. Her tevbemde beni geri çevirmeyip affeden O. Duamda bir şey istediğimde en doğru zamanda veren ya da bana zarar vereceğini bildiği için istediğimi vermeyip beni koruyan O. Yıllarca kurduğum hayallerim için sabrımı veren O. O'nun merhameti ve sevgisi o kadar sonsuz ki, ne zaman O'na sığınsam; kalbim ve aklım sakinleşmiş, hayatımdan mutlu, memnun olmuş şekilde geri dönüyorum.
Biraz önce fark ettim: Birinden beklediğim ilgi uzun bir süre gelmeyip de ben kendi başımın çaresine bakarken, o zamanında istediğim ilgiyi vermeye çalıştıklarında reddediyorum, hırçınlaşıyorum. Örneğin; birinden yardım isteyip o yardım geç geldiğinde, birinin sevgisizliğine alışıp birden beni sevmeye başladığında, yalnız bir düzen kurup birisi buna dahil olmak istediğinde... Anında öfkeleniyorum ve en küçük şeyler de dahil her şeyden sinirimi çıkarmaya çalışıyorum. Beğenmediğim, sürekli her şeye sinirlenen sevimsiz insanlara dönüyorum. O kadar alışmışım ki kendi hâlindeliğe bazen kimsenin yorumuna dâhi katlanamıyorum. Aslında bencilce ve kibirli bir davranış. Ama başka türlüsünü de ben beceremiyorum. Tek yapabildiğim sakinleşip yalnız başıma yola devam etmek. Farkındayım, affetmek gerek. İnsanlar beni benim istediğim gibi sevmedi diye her şeyi yakıp yıkmak doğru değil. Evet kimsenin müdahale etmesine izin vermemeliyim ama bu kadar agresif davranmak bana da zarar veriyor. Bir anda olmayacak, elbette zamana ihtiyacım var. Affetmeye çalışacağım. Kendi hayat kalitem için bunu deneyeceğim. Sonuçta benden gidecek, kaybedeceğim bir şey yok. En azından vicdanım rahat yaşarım.
Son bir fikir, şimdi anlatırken fark ettim. Ben noksanlığıma ve ihtiyacım olmasına rağmen geç gelen hiçbir şeyi kabul etmiyorum. -Bu da bir noksanlıktır.- Ama Allah. Bizi yaratan, her daim gözetleyen ve yalnızca kendisine yönelmemizi bekleyen Allah ne zaman ona gitsem beni kabul ediyor. Üstelik onun benim sevgime, ilgime ihtiyacı yok. Aksine benim ihtiyacım var. Benim ihtiyacım olan sevgiyi ise sadece Allah bana verebilir. Çokça söylenen bir şeydir: Allah sevdiği kullarını sınar. Sevdiği kulunu yalnız bırakır ki sadece O'na yönelsin, sadece ondan yardım istesin, sadece ondan sevgi istesin. Çünkü insanlar nankör ve aptaldır. İnsanlar yardım ederse başa kakar, severse karşılık bekler, işine gelmeyince de yalnız bırakır. İnsanlar o kadar basittir. Allah ise bize sonsuz bir sevgiyi sadece ona güvenmemiz karşılığında bize veriyor.
Elhamdülillah...
☪︎ İnşirâh Sûresi
اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَۙ ﴿1
1. (Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ ﴿2
اَلَّـذٖٓي اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ ﴿3
2-3. Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَۜ ﴿4
4. Senin şânını yükseltmedik mi?
فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ ﴿5
5. Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ ﴿6
6. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ ﴿7
7. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ ﴿8
8. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.