5 Aralık 2023 Salı

TUTAMAM MISRALARI-Ayna



04/12/2023(23:30)-05/12/2023(01:02)

       Bu kirli dünyadan kaçıp gittiğim, belki biraz garip ama gerçekten kafamı dinleyebildiğim, odam dışında bir yer var; lavabo. Her insanın kendine özgü bir sığınağı vardır. Bir yeri benim sığınağım yapabilecek olan ya müziktir ya da ayna. Müzik kafa dağıtmak içindir, genelde odamda bulunur; ayna kafa toplamak içindir, en güzeli lavaboda bulunur. Asıl kirli olması gereken yer lavabodur. Gelin görün ki aklımın almadığı, midemin bulandığı zamanlarda sığınağım oluyor orası. Bütün insanlardan uzakta: Kimse selam vermiyor, ne yaptığımı sormuyor, gelip kontrol de etmiyor, konuşmuyor da. Tek yaptıkları kapıyı tıklatıp "Dolu." cevabını alınca ses çıkarmadan gitmek. Kimse sizi orada rahatsız edemiyor. 

       Çok olmuştur lavabo aynası ile istişârelerim, deli gibi kendi kendime konuşmalarım. Ne gülün ne küçümseyin, ayna insanlardan daha iyi bir sırdaş ve dert ortağıdır. Sizin aklınızla size yol gösterir. İnsanlara kalsa sizin aklınız size yetmiyor diye kendilerinde de sanki çok varmışçasına akıl verirler. 

       "Ayna ayna! Söyle bana!" dedikten sonrası masallarda oluyor tabii ama bizim aynalar masallardan daha iyi; gerçeği acımadan yüzünüze çarpar, hemen uyanırsınız. Güzel olur yani. Bakın ben ne güzel uyanmışım...

       İnsanlar; görmeyecekler, duymayacaklar, konuşmayacaklar. Hiçbir zaman bilmeyecekler. Bilseler de üç maymunu oynayacaklar. Bir ayna kaç saat ağlayabilir, dakikada kaç göz yaşı dökebilir, aynalar gülünce çıkan ses gürültü kirliliği midir, aynaları çatlatan insanın kibri midir nefreti midir, bir insan kendi yüzüne ne kadar katlanabilir, kusurları görmek için gerçekte ne kadar vakit gerekir, insan kusursuz olsaydı sıkıcı hayata kaç gün dayanabilir, kusur sandığımız bizim kimliğimiz midir? Bu soruları senden başkası sormayacak. Soranlar da senin gibi aynasında saklayacak. Onlar bilsinler, görsünler, duysunlar, fark etsinler diye çabalama artık. Günün sonunda sen yine yalnız kalacaksın. Daha beş dakika önce kendi şapşallığına gülen de sensin, şimdi kapı önüne bırakılmış kedi yavrusu gibi ağlayan da sensin. Sensin, seninlesin. Başka hiç kimsenin yanında o kadar içten gülemezsin ve kimsenin yanında bu kadar rahat ağlayamazsın. Anla artık, yaralarını senden daha iyi bilen kimse yok. Yaralarını kendin saracaksın. Her günün başlangıcında ve bitişinde geleceksin bu aynanın karşısına, kendine bakacaksın. Acıyarak bakma, nefret ederek bakma, kendini kırma. Herkesin kırdığı kalbini yerden al, bulutlara sar sarmala.

       Aynadaki yüzümü aldım, yıkadım. Baktım gözlerim kızarmamış, kırmızıyı aynaya bıraktım. Baktım yüzüm parlamış, karanlığı aynaya bıraktım. Gözümdeki yaşı aradım, aynaya çarpıp suya karışmış. Aynaya baktım, o da ağlamış. Ağlayınca kirlerinden arınmış. Ağlaya ağlaya birbirimize baktık, ağlamaların sonu gülmeye varmış. Gülmeler sığamazmış aynaya. Sığamazsam aynaya, susarız bir dahaki ağlamaya. Sığamazsam aynaya, kabul ederim yarını. Sığamazsam aynaya, tutamam mısraları...

Ben gülünce güldü
Ağlayınca ağladı
Bir sûret ki tıpkı ben
Ne yaparsam ayınını yaptı
Anladım ki dert ortağımdı
Karanlığımın tek sırdaşıydı
Kimsesizliğimin parlak yansıması
Benim gibi tuz buz olmasın
Yerden aldım, yükseğe, duvara astım
Artık ikimiz de özgürüz
Garip bir sessizliğin içinde
...
15/08/2021 (00:10)


Böyle miydim ¿

  Ben her zaman böyle miydim Böyle karanlık mı görürdüm dünyayı Dudaklarım hep böyle biçimsiz, mor Horlanmış menekşelere mi benzerdi Ellerim...

En Çok Okunanlar